Vücutta Kolajen Ne İşe Yarar?

Kolajen; insan vücudunda ciltte, tendonlarda, bağlarda ve diğer bağ dokularında bulunan ana proteindir. Hareket sistemimizin yapı taşlarını; kıkırdakları, eklemleri, kemikleri ve lifleri oluşturur. Yaklaşık 30 değişik tipi vardır ve tip 1, 2, 3 şeklinde sınıflandırılır. Kolajen; doku, organ ve yapılara esneklik, direnç, hareket serbestliği ve canlılık verir, onların bir arada kalmasını sağlar. Bağırsak astarında da bulunan kolajen genel sağlık kadar, sindirim sağlığı için de önem taşır.  Bu yüzden son yılların en gözde takviyesi haline gelmiştir. Gördüğünüz gibi vücutta kolojen oldukça önemli bir yere sahiptir. Kolajenin 1, 2 ve 3 olarak adlandırılan tipleri insan vücudunda en fazla bulunandır ve vücudumuzdaki toplam kolajenin % 80’iyle 90’ını oluştururlar. Tip 1 kolajen her yerde bulunur ve diğer tiplere dönüşebilir. Tip 2 kolajen eklemlerde, tip 3 kolajen ise kasların, organların ve damarların yapısında bulunur.

Vücutta kolojen doğal olarak üretilir mi?

Vücutta kolajen doğal olarak üretir. Kolajen; glisin, prolin ve hidroksiprolin aminoasitlerini içerir. Ancak kolajen üretiminin gerçekleşmesi için vücut C vitaminine ihtiyaç duyar. Yaşın ilerlemesi, sigara kullanımı, aşırı stres, hava kirliliği ve hareketsizlik, vücutta var olan kolajenin ve kolajen üretiminin azalmasına neden olur. Kolajen azalınca da ciltte sarkmalar, kırışıklıklar, matlaşma ve kuruluk; eklemlerde ağrı ve hareket kısıtlılığı görülmeye başlar.

Vücuda kaybettiği kolajeni kazandırmak için takviye olarak tablet, kapsül, toz, sıvı ve hatta sakız şeklinde satışa sunulan birçok ürün bulunur. Bazı çalışmalar, kolajen takviyesi almanın vücuttaki kolajen üretimini artırabileceğini; eklem, kıkırdak, cilt ve damarlar üzerinde birçok fayda sağlayabileceğini gösteriyor. Ancak takviye yetmeyeceği için vücuttaki kolajeni korumak için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.

Vücuttaki kolajeni korumak/artırmak için neler yapılmalı?

Egzersiz ve spor yapmak, kolajen yapımını destekleyen etkili yollardan biridir. Düzenli olarak egzersiz yapmaya çalışın. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Protein, enzim, vitamin ve mineralleri doğal gıdalardan almaya özen gösterin.

Sigarayı bırakın, güneşten doğru şekilde faydalanmaya çalışın, düzenli ve yeterli uyuyun, şeker ve işlenmiş gıdalar tüketmeyin. Yumurta, koyu yapraklı sebzeler, beyaz çay, sarımsak, soya ürünleri, fasulye, lahana, balık, yabanmersini, kemik suyu gibi gıdaları tüketin.

Kolajen üretimini artırmak ve var olanı korumak için retinol (A vitamini türevi) kullanmaya çalışın. Retinol yanında C vitamini serumlar kullanmak, antioksidan etki göstererek kolajen yıkımını azaltıcı etki gösterir.

Takviye kolajen nasıl tüketilir?

Suda kolayca çözünen, kokusuz ve neredeyse tatsız olan kolajen, suyla rahatça tüketilebilir. Günde 10 gr kolajen tozu, 1 bardak suya karıştırılarak sabahları aç karnına içilebilir. Ancak kullanılmadan önce uzman hekime danışılmalıdır. Saç ve tırnaklar için ayrı, cilt desteği için ayrı, tendonlar ve eklemler için ayrı kolajen desteği gerekeceğinden ihtiyaca göre tür ve dozun, hekim ya da uzmana danışılarak belirlenmesi gerekir.

Vücudumuzdaki kolajen azaldığında neler olur?

Kolajen azaldığında, cildinizde ve eklemlerinizde olumsuz sinyaller kendini göstermeye başlar. Kolajen seviyeniz düştüğünde cilt elastikiyetini kaybeder, tendonlar ve bağlar daha sert hale gelir, kas kütlesi azalır, kıkırdak doku yıpranır, bağırsak astarı incelir.

Genellikle 30’lu yaşlardan sonra kolajen takviyesi almaya başlanması önerilir. Ciltteki sarkma belirtilerinin geciktirilebilmesi, 30-40 yaşları arasında kullanılan doğru ürünler, zengin içerikli takviyeler ve sağlıklı yaşam tarzı değişikliği ile sağlanabilir.

Vücuttaki kolajen üretimi, 30 yaşından sonra yılda yaklaşık % 1-2 oranında düşmeye başlar. Yaş 40 olduğunda, vücuttaki kolajenin %10-20’si yitirilmiştir. Kolajen üretimini destekleyebilmek, kaybını azaltabilmek için yaş ilerledikçe kolajen takviyesi düzenli olarak alınmalıdır. Kolajen miktarı azaldığında eklemlerdeki kıkırdaklar güçsüzleşir, kemikler zayıflar, kas ve kemik erimesi başlar.

NOT: Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Teşhis, tedavi ve tahliller için doktorsitesi.com üzerinden hekim randevusu alabilir ve online doktor görüşmesi gerçekleştirebilirsiniz.

Bir önceki yazımız olan Pırlanta Kolye Modelleri başlıklı makalemizde Pırlanta Kolye Modelleri hakkında bilgiler verilmektedir.